Sınava girip çıkanları kutluyorum. Hakikaten zor bir maratonu iyi ya da kötü en azından tamamladılar. Tercih dönemini umutla beklemeye başladılar. Bazısı ODTÜ, bazısı Hacettepe istiyor arkadaşlarımın. Bazısı da 1 sene daha kafa yormak istiyor lise müfredatına…Ama hepsi de mezun derneklerine çoktan katıldılar bile.
Ben mi? Ben daha yolun başındayım.Dershanenin yaz sezonuna geçen haftaki deneme sınavıyla başladım.Yeni yeni test kitabı koleksiyonumu genişletiyorum.
... Devamını Oku
Özlemlerimi gidermemeye başladı artık. Neden gireyim o saçma siteye şimdi? Beğen'e paylaş'a basmak için mi gireyim?O bunu beğenmiş, şuna yazılmış; hadi gülelim, eğlenelim. Ben de yapıyorum bunu.Ama artık bırakmalıyım.Çünkü hesabımı dondurmayı düşünürken açılan pencerede hesap dondurma prosedürü ile birlikte 2-3 kutucuk belirdi, fotoğraflar. Bunlar seni özleyecek yazıyordu altında da. Ağız dolusu küfür ettim. Peki O özlemeyecek mi? Ya da bunların özleyeceğini nereden biliyorsun sanal beyin? Ben sevmiyorum ki bu fotoğraflarda olan kişileri zaten.Hiç düşünmeden dondurdum profilimi bir süreliğine. Sanal dünyadan biraz uzaklaşmak, yalnızca istediğimi hatırlamak için.Ben senden başka kimseyi özlemiyorum. Senden başka kimsenin de beni özlemesini istemiyorum, beklemiyorum.Özlemiyorsun demek ki, yüzünü dönmediğine göre. Yalnızca ben özlüyorum galiba.Senden birşey istemiyorum. Sadece umut ediyorum. Belki bir gün özlersin...Bir süre uzağım pokerden, iddaadan ve O'nun sadece
... Devamını Oku
Merhaba arkadaşlar. Öncelikle kendimi tanıtayım. Ben Barış .Türker ile yaşıtız ve aynı okuldayız.Benim ilgi alanım da aşağı yukarı Türker ile aynı. Sayacak olursak ; Basketbol , Bilgisayar , Çılgınca işler ....
Bu üçünde tam anlamıyla kesişiyoruz.Bilgisayar derken ben internet dünyasında birkaç forumda Mod luk da yapmaktayım. (Site ismi vermeyeceğim ) . Biraz daha farklı olarak yazılım ve programlamaya ilgi duyuyorum , kendimi geliştirmeye çalışıyorum tabiki .
Bu blog'u açma sebebimiz biraz da olsa can sıkıntısıydı . Türker'e yaptığım teklif sonrası Türker'i de bloga ve blog dünyasına transfer etmiş olduk. Öncelikle şunu söylemeliyim ki Türker'in bu konuda başarılı olacağını biliyordum. Çünkü kendi alanında ve genel olarak gerçekten kültür düzeyi yüksek&n
... Devamını Oku
İnsan ne kadar da bencil. Kendime baktıkça anlıyorum bunu. Hep iyi olmak istiyorum. Ne yaparsam bunun için yapıyorum. Hep rahatımı düşündüğüm için.
Bazı amaçlarım var benim. Kısa ve uzun vadede. Günü kurtarmak kısa vade mesela.Bugün hata yapmazsam bu amacımı gerçekleştiririm.
Üniversite hayali var bir de . İyi bir işe girmek, seneler boyunca dolgun bir maaş almak için. Ama öyle her üniversite kurtarmaz beni. Odtü, İtü kurtarır. Hatta şansım olur belki kendimi Almanya'da, Amerika'da, Japonya'da bulurum.Bu yüzden çok çalışıyorum.
Kazanmak istediğim bir kalp de var diğer amaçlar için çalıştığım bu günlerde, bu kargaşanın içinde.Kazanmak istediğim diyorum çünkü kaybettim bir süre önce. Havadan sudan konuşuyoruz 8-10 günde bir. Uzakta şimdi. Yakında olsa da benimle vakit geçirmeye istekli değil galiba. Ama ben yine de onu düşünüyorum. Bencilce; yalnızca
... Devamını Oku
Üzerimdeki gereksiz hüznü bu sayfaya aktarıp kurtulmalıyım. Neden oluyor bilmiyorum ama gereksiz .İç karartıcı bir pislik yalnızca. Nedeni az çok belli gibi ama o da az çok işte kesinlik yok.
Ne yapmak istediğimi bilmiyorum. Onun da ne yapmak istediğini bilmiyorum. Hep ben mi ilk adımı atmak zorundayım ona karşı? Son zamanlardaki gelenek hiç bozulmayacak mı? Yine bu blogdaki ilk yazılarımdan birini hatırladım. Ve onu hatırladım yine. Arkadaşımı.
Burayı okumuyordur, iddiaya girebilirim . Niye okusun ki zaten Türker arada bir arıyor işte bir de girip onun sitesine bakıp zaman mı kaybedecek.Hatta benim burada olduğumu bile bilmiyor belki de.
O kadar çok zaman harcadın ki benim için...En zor günlerinde bile beni unutmadın. Ama en korktuğum şey oldu şimdi. Uzaklaştıkça uzaklaştın.
Hep aynı Türker. Hep aynı geyik. Ne yapmak istediğini bilmeyen, tuta
... Devamını Oku
Dün Habertürk kanalında bir program gördüm. İki kişi karşılıklı oturmuş reyting uğruna bir insan topluluğunu küçümsüyorlardı yine. Bildikleri konular olsa bir bilgi sahibi olsalar tamam hadi kabul edelim ama... Cahil oldukları ve derin diyebileceğimiz bir konuda çok ağır hakaret ettiler .Büyük ve uluslarası bir topluluğa; Metal severlere...
Dediğim gibi oturmuşlar bu ikisi karşılıklı. Bir kadın bir erkek. Arada kısa görüntüler giriyor ama Metallica diyorlar Iron Maiden gösteriyorlar falan o derece saçma. Anlatıyorlar da anlatıyorlar. İşte Metal müziğin şurası iğrenç burası iğrenç eğleniyorlar. Cevap veren de yok ya. Salla gitsin. Zaten çocuğunun metal dinlediğini görüp kızan kitle de hazır. Anlat doldur çocukların analarını, babalarını. Bir de sen vur zaten gelen vursun giden vursun siyah giyen çocuklara. Bilinçliler yemedi ama(bunlar bizimkiler
... Devamını Oku
İnsanlar hata yaparlar. Hata yapmadım ben diyen biri yalnızca kendini kandırır. Kimse kanmaz ona. Çünkü insan, hataları olmazsa doğruları da olamayacak bir canlıdır. Bir şeyin olumlusu ve olumsuzu birbirinden bağımsız düşünülebilir mi? Tüm sonuçlara bakılmadan hangi sonucun diğerlerine göre ne durumda olduğu nereden bilinebilir ki?
En garantili bilimsel yöntem uzun bir gözlemin ardından deneyler yapıp sonuca ulaşmaktır. Hata yapmamak için yalnızca teoriye sıkışılıp kalınsaydı şu an kullandığımız hiçbirşey olmazdı. Ne tekerlek, ne kurşun kalem. Hepsi birçok denemenin sonucunda oluşmuş icat edilmiş nesnelerdir. Birçok olumsuz ilkleri geride bırakarak...
İnsan ilişkileri de böyledir.İlk önce gözlenir. Birçok deneme yapılır. Birçok taviz verilir bazen de. Sanki bir alet icat edilecekmiş ya da yeni bir kıta keşfedilecekmiş gibi davranılır. Bazen öyle bazen böyle dav
... Devamını Oku
Basketbol. Hayır hayır aklınıza spor salonunda oynanan profesyonel maçlar gelmesin. Sokak basketbolu demeliyim herhalde. Gerçek yaşamın güzelliklerini yansıtan, insanların isteseler de kendilerini tutamayıp resmiyetten uzaklaştıkları bir oyun. Her şehrin her mahallesinde en az bir çember vardır kırık da olsa. Bu metal halka insanı fiziken yoran, ruhen dinlendiren atışlarınızı sokamadığınızda ortalığa ağız dolusu küfrettiren bir eğlenceye vesile olur. Dargınları barıştırır, beyni yorgunlara enerji verir. Bu çember herkesin ortak noktası oluverir çevresinde toplanıldığında.
Gündüz sokakta birini görürsünüz. Komşu evdeki pazarlamacı Ahmet amca diyelim. Ya da bir holdingde yönetici olan Faruk abi. Onları gördüğünüzde gözünüze ilk çarpan şey ellerindeki evrak çantaları ve kravatlarıdır. Babacan gülücükleriyle yaklaşırlar yanınıza. Sonra içlerindeki o liseli
... Devamını Oku
Yine yazacağım bugün. Güzel bir akşam üstünde evde can sıkıntısıyla başlayan ve koşu parkurunda ıslanan, su dökülmüş bir ateş olan yüreğimin bugünkü hikayesini yine yazacağım. Beni tanıyanlar bilir; ben müziksiz yaşayamam. Yine açtım biraz müzik. Bastım Rastgele'ye. Ama geçen hafta bastığımda gelen 'Diday Diday Day' veya 'Hadi Hadi' çalmadı.
İlk önce Dead Eyes See No Future çaldı. Sonra Are You Dead Yet. Bekledim Herşey Güzel Olacak çalsın diye ama çalmadı. Ardından Fear Of The Dark geldi. Sonra Kara Toprak.
Şimdi hala çalıyor birşeyler. Bir zamanlar çok sevdiğim bağırarak söylediğimiz bir şarkı. TNT. Eskiden gaza geldiğim ve ben güçlüyüm dedirten bu şarkı da paylaşınca değerliymiş demek ki . Artık hiçbir önemi yok. Çünkü artık o dinamit çok küçük parçalara bölündü.
Evet evet şarkı yine değişti. Bu sefer ne bilin bakalım ? Am I Going Insane çalıyor. Ne ka
... Devamını Oku